Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TRT Haber'de önemli açıklamalarda bulundu. Bakan, belediyelerin SGK'ya olan prim borçlarının 162 milyar TL'ye ulaştığını ve bu borçların büyük kısmının CHP'li belediyelere ait olduğunu belirtti. Tahsilat oranının düşük olmasının yanı sıra, belediyelerin borç ödeme alışkanlıklarının da sorun olduğunu vurguladı. Ancak, borcunu ödemek isteyen belediyelere kapılarının açık olduğunu da sözlerine ekledi. Yakın zamanda, belediyelerin prim borçlarının kaynaktan kesilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının uygulanmaya başlayacağını duyurdu.

Belediyelerin SGK Borçları ve Kaynaktan Kesinti

Bakan Işıkhan, yaklaşık bir yıldır belediyelerin SGK'ya olan ödenmemiş prim borçlarını gündeme getirdiklerini ve borçların sürdürülemez bir seviyeye ulaştığını belirtti. Sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla belediyelere çağrıda bulunduklarını, ancak en fazla tepkinin CHP'li belediyelerden geldiğini ifade etti. SGK'nın alacaklarını ve belediyelerin prim borçlarını kamuoyu ile paylaştıklarını, ancak CHP'li belediyelerin sürekli tepki gösterdiğini dile getirdi. Bazı belediyelerin, ipotekli gayrimenkuller teklif etse de, mevzuat gereği bunların kabul edilemediğini açıkladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 8,5 milyar TL'lik borcunu taksitlendirme başvurusunda bulunduğunu ve peşinatı yatırdığını da müjdeleyici bir gelişme olarak paylaştı. Borçların ödenmemesi durumunda ise, kaynak kesintisi işleminin şubat ayı ortasında başlayacağını hatırlattı. Bu süreçte, tüm belediyelere eşit mesafede ve adil bir uygulama gerçekleştirildiğini vurguladı. Türkiye Belediyeler Birliği'nin de SGK'nın rehberlik etmesini rica ettiğini ve bu doğrultuda bir heyet kurulduğunu belirtti.

Suriyeli İşçilerin İş Gücü Piyasasına Etkisi

Suriyelilerin Türkiye'deki iş gücü piyasasına olan etkisinin analizinin henüz erken olduğunu belirten Bakan, ilk verilerin ciddi değişikliklerin olmayacağı yönünde olduğunu ifade etti. 2011'den beri Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ekonomiye katkıda bulunduğunu ve geri dönüş sürecinin başlangıcından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Haziran ayından sonra Suriye'ye göçün hızlanabileceğini öngörerek, sınır bölgelerindeki illerdeki İŞKUR İl Müdürlükleri aracılığıyla iş gücü değişimlerinin gözlemlendiğini belirtti. Halep ve Şam'da elçiliklerin açılmasıyla ticaretin hızlanmaya başladığını ve Türkiye'nin desteğinin devam edeceğini vurguladı. 2024 yılında 227 bin 500 Suriyeliye çalışma izni verildiğini ve bunların çoğunlukla düşük nitelikli işlerde çalıştığını belirtti. Türkiye'nin güçlü bir ekonomi ve istihdam yapısına sahip olduğunu hatırlatarak, Suriyelilerin ülkelerine dönerek kendi vatanlarında çalışmaları yönünde destek vereceklerini ifade etti.

Ulusal İstihdam Stratejisi ve Toplu Sözleşmeler

Bakan, Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planı'nı dört temel politika alanı çerçevesinde planladıklarını açıkladı. Bu politika alanları; yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumu, kapsayıcı istihdam, sosyal koruma ve istihdam ilişkisi, kırsal bölgelerde sürdürülebilir istihdam şeklinde sıralandı. 90 eylem maddesi belirlediklerini ve bu maddelerde yeşil ekonomi, dijital dönüşüm, mesleki eğitim ve sosyal güvenlik alanında somut adımlar atılacağını belirtti. 2028 yılına kadar işsizlik oranının yüzde 7,5'e düşürülmesi gibi hedeflerinin olduğunu paylaştı. Kamu işçilerinin toplu sözleşme süreciyle ilgili olarak da sendika konfederasyonları ile görüşmelerin şubat ayında başlayacağını açıkladı. Bu süreçte çalışanların haklarını korumak ve kamu kaynaklarını etkin yönetmek ilkelerini ön planda tutacaklarını belirtti. Kadınların iş gücüne katılımını da öncelikli hale getirdiklerini ve bu konuda çeşitli projeler geliştirdiklerini vurguladı. İş Pozitif Projesi ile 833 bin kadının iş hayatına katıldığını belirtti. Yapay zekanın iş gücü piyasasına etkisini de değerlendiren Bakan, yenilikçi müfredatlar geliştirerek bu dönüşüme uyum sağlamaya çalışacaklarını ifade etti.